14 Mayıs seçimlerinde meclis aritmetiği tamamlanırken, YSK Başkanı’nın açıklamasına göre Cumhurbaşkanlığı seçiminin kazananı belli değil ve 28 Mayıs’ta yeniden sandık başına gidilecek. Piyasalarda bu gelişmeler fiyatlanırken, Borsa İstanbul’da sektörel endeks detayı dikkat çekti.
Seçimin galibinin belli olmaması ve ikinci tipte kalması piyasalarda kötü senaryo olarak görülürken öyle oldu. Bu da fiyatlandırmadaki belirsizliği artıran bir unsur oldu.
BIST 100 endeksi güne başlayıp dursa da sonrasında negatif seyrini sürdürerek kayıplarını azalttı.
Dubai’den bir Tellimer stratejisti olan Hasnain Malik, Erdoğan’ın oyların beklenenden daha eşit olduğunu ve Halk ittifakının parlamentodaki üstünlüğünün kazanma ivmesine sahip olduğunu gösterdiğini söyledi.
Bloomberg’e göre bu, ‘Muhalefet adayı Kılıçdaroğlu’nun kazanacağını ve söz verdiği ortodoks ekonomi politikasına döneceğini uman yatırımcılar için büyük bir hayal kırıklığı. “Önümüzdeki iki hafta yüksek düzeyde belirsizlikle karakterize edilecek” dedi.
İsmini vermek istemeyen kaynaklara göre kamu bankaları dolar/TL’yi 19.65’te tutmak için müdahale ediyor.
Yurt dışına satış yapanların döviz talebinin artmasıyla birlikte offshore gecelik vadeli dolar/TL faiz oranı yüzde 400’ün üzerine çıktı.
TL, 2018 yılından bu yana Erdoğan’ın alışılmışın dışında (heterodoks) büyüme odaklı, düşük faiz politikaları, enflasyondaki yükseliş, kur kontrolleri ve müdahaleleri ile baskı altında.
Bloomberg Economics’in tahminine göre TCMB son 16 ayda yaklaşık 177 milyar dolar döviz müdahalesi yaptı.
Londra’dan In Touch Capital Markets kıdemli analisti Piotr Matys, “Lirayı nispeten istikrarlı tutmak için arka kapı kur müdahalelerinin önümüzdeki iki hafta boyunca devam etmesi muhtemel” dedi.
Türkiye’nin 5 yıllık CDS’si 100 baz puan artarak 605 puanla 21 Nisan’dan bu yana en yüksek seviyesine ulaştı.
BIST 100 endeksindeki harekette bir detay dikkat çekti.
Endeksin 30 hissesi seçim öncesi fiyatlamada yükselirken, ana alımlarla endeksin lokomotifi bankacılık oldu.
Güne kesinti ile başlayan Borsa İstanbul’da bugün düşüş devam ederken, bir süreliğine de olsa yükselişe geçen sektörün sektör olduğu görüldü. Finansal hisseler kayıplara öncülük etti.
Öte yandan, uygulanan politikaların temelini oluşturanlar ya da Erdoğan şikayet etse de bu görünüm bir sektör mü? Bankacılık, rekor karlara rağmen heterodoks politikalardan yararlanmıyor mu? sorgulamalar oluşturdu.
Bloomberg’in derlediği verilere göre, seçimlerden önceki Cuma günü (12 Mayıs) Türk hisse senedi ve tahvillerindeki toplam yabancı yatırımcılar 24 milyar doların altındaydı. Bu rakam 10 yıl önce yaklaşık 152 milyar dolardı.
Seçimden sonra Erdoğan’ın ekonomi yönetiminde de seçilmesi durumunda bir “U dönüşü” öngörülürken, bunun yabancı yatırımcıların güvenini yeniden kazanmak için kritik olduğu belirtiliyor.
Medley Global Advisors’tan Nick Stadtmiller, hükümetin TL’yi destekleme çabalarının merkez bankası rezervlerini tükettiğini ve TL’nin ‘sürdürülemez derecede yüksek seviyelerde’ reel değer yarattığını belirtti.
Columbia Threadneedle Investments, muhalefetin seçim sonuçlarına göre ilk tur galibiyetini fiyatlayarak risklerini azaltmıştı.
Ancak analist Gordon Bowers, “Piyasa konsensüsü hızla Erdoğan’ın ikinci varyanttaki zaferine doğru kayıyor ve kısa vadeli değiş tokuş akışları tersine döndükçe ve ekonomi politikası değişikliği beklentileri azalırken kredi marjlarının 28 Mayıs seçimlerine kadar genişlemesini bekliyorum. ” Biz bu konuda daha kötümseriz’.
Piyasalardaki belirsizlik sona erdiğinde yerli uzmanlar da görüşlerini aktardı.
Öte yandan oynaklığın en azından ikinci seçimler sonuçlanana kadar bir süre daha devam etmesi bekleniyor.
